Covid-19 Virüsünün İş Hukuku Bakımından Değerlendirilmesi


Aşağıda Corona Virüs (Covid-19) nedeni ile çalışma hayatında yaşanan aksaklıkların, iş hukuku anlamında yasal mevzuatlar çerçevesinde, uygulanabilir hükümler ışığında, çalışma hayatınıza yön verebilecek yaklaşımlar hakkında bilgi vermeyi amaçlıyoruz.

Öncelikle “Corona Virüs Salgını” İş Hukuku açısından zorlayıcı sebep olarak nitelendirilmektedir. Zorlayıcı sebepler işveren ve işçi açısından ayrı ayrı düzenlenmiştir ve çalışma hayatının durdurulması veya devam ettirilmesi Kamu tavsiye kararının bulunup bulunmamasına göre farklılıklar arz etmektedir. An itibariyle ülkemiz açısından verilmiş bir genel kapsamlı kapanma kararı veya tavsiyesi bulunmadığından, çalışma hayatının devamı esas alınmakta ancak bu durumda işverenin yükü daha artmış görünmektedir. Zira işveren işçisinin sağlıklı bir ortamda çalışarak risklerden bertaraf edilmesi hususunda ciddi yükümlülük altındadır. Şu durumda çalışma hayatının devamı öngörüldüğünden yapılması gerekenleri ve ihtimalleri aşağıdaki şekilde sıralamak mümkündür:

  1. Herhangi bir kapatma kararı bulunmamasına rağmen işverenin kendi inisiyatifi ile  işyerini kapatma veya işin bir bölümünü sonlandırma kararı alırsa:

İşverenin çalışanlarına ücret ödeme yükümlülüğü devam eder.

  1. Cirona virüsün yayılmaması amacıyla ücretsiz izin, ücretli izin, evden çalışma ve telafi çalışması yaptırma seçeneklerinin uygulanması kararı alınırsa:

Ücretsiz izin veya diğer seçeneklerin kullanımı fark etmeksizin, İş Kanunu uyarınca işin durması halinde işçi 1 haftalık yarım ücret alımına hak kazanmaktadır. Bu sebeple her ne nam adı altında olursa olsun, işçinin işe devam etmemesi halinde yarım ücret ödeme yükümlülüğünün devam ettiğini belirtmek isteriz.

ÜCRETSİZ İZİN:

Çalışana ücretsiz izin verilebilmesi için İŞ Kanunu md kapsamında işveren tarafından ücretsiz izin teklifinde bulunularak 6(altı) iş günü içerisinde bu hususa ilişkin yazılı olarak onay alınması gerekmektedir. Şekil şartı ispat için önemli olmakla, işçinin bilgilerin tam yazılması ve okudum/anladım ibaresine yer verilmesi uygun olacaktır.  İşçinin onayı bulunmaması durumunda işçi lehine haklı nedenle fesih imkanı ortaya çıkmakta ve kıdem tazminatı hakkı baki kalmaktadır, ihbar tazminatı hakkı bulunmamaktadır.

İşçi tarafından kabul edilmesi halinde ücretsiz izin yapılmasında hiçbir sakınca bulunmamaktadır.

İşçinin onayı bulunmaması halinde;

  1. Ücretli izin verilmesi
  2. Telafi çalışması yaptırılması
  3. Evden çalışma

seçeneklerinin kullanılması uygun görülmektedir.

Ücretsiz izin kullandırılırken dikkat edilmesi gereken hususlar:

  • Ücretsiz izin süresinin belirli olması gerekmektedir, ucu açık tarihler işçiye haklı nedenle fesih hakkı tanımaktadır. Bu durumda Cumhurbaşkanının 3 hafta evde durulması beyanı ikinci bir açıklama halinde tekrar gözden geçirilmek şartı ile  süre olarak baz alınabileceği kanaatindeyiz.
  • Ücretsiz izin süresince iş sözleşmesi askıda kabul edildiğinden yıllık izin hak ediş ve kıdem hesabında bu süreler dikkate alınmaz.
  • İşçinin ücretsiz izinli olduğu sürelere ilişkin SGK ya eksik gün bildirimi yapılması gerekmektedir. Corona virüs sebebi ile bildirim kodunun 21 olması gerekmekte, bildirim yapılmaması halinde Kurum tarafından cezai yaptırım uygulanabilmektedir.
  • Ücretsiz izne çıkarılan işçi işsizlik ödeneğinden yararlanamaz.
  • İşçinin Son 1 yıl içinde 30 gün primi kaydedildiği takdirde ücretsiz izin süresi boyunca sağlık hizmetlerinden yararlanmaya devam eder.

ÜCRETLİ İZİN:

  •   Yıllık izin zaman aralıklarının belirlenmesi işverenin planlamasına ve kararına bağlıdır. Bu sebeple bu dönem için işçilere Yıllık İzin Haklarının kullandırılmasında hukuken hiçbir sakınca bulunmadığı kanaatindeyiz. Ancak yine bu durumda işçinin muvaffakati alınması gerekmektedir.
  • Yine aynı şekilde İşveren toplu izin kullandırma hakkını da kullanabilir, işin devamı vb sebeplerle bir kısım işçiye de toplu izin dışında tutabilir. Toplu izin dışında tutulan işçilerin yıllık izinleri toplu izin süresinin bitiminden sonra kullandırılması gerekmektedir. Toplu izinler yönetmelik gereği “İşveren veya işveren vekili Nisan ayı başı ile Ekim ayı sonu arasındaki süre içinde, işçilerin tümünü veya bir kısmını kapsayan toplu izin uygulayabilir.” Şeklinde olduğundan kanuna aykırılık teşkil etmemesi adına işverenler tarafından 1 Nisan 2020 itibari ile toplu izin kararı alınması gerekmektedir.

TELAFİ ÇALIŞMASI:

            İşçilere teklif edilen ücretsiz ve ücretli izin süreçlerinden sonuç alınamaması vb ihtimallerde, işverenin ücret ödeme yükümlülüğü bir yandan devam ederken bir yandan da işin durdurulması halinde, işe başlama durumunda işçilere telafi çalışması yaptırılabilir.

            Telafi çalışması esaslarında aşağıdaki hususlara dikkat edilmesi gerekmektedir:

  • Telafi çalışması yaptırılacak tarihlerin belirlenerek gerekirse işyerinde ilan edilmesi, telafi çalışması yaptırılacak işçilerden yazılı onaylarının alınması, hangi tarihler arasında ve kaçar saat telafi çalışması yaptırılacağı hususunun işçiye bildirilmesi gerekmektedir.
  • Telafi çalışmasının işe başlandıktan itibaren 2 ay içinde yaptırılması gerekmektedir.
  • İş durdurma sona erdiğinde çalışanların toplam günlük çalışmasının 11 saati aşmaması
  • Telafi çalışma süresinin 3 saatten fazla olmaması,
  • Haftalık tatil günlerinde, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde ve resmi tatillerde yaptırılmaması gerekmektedir.

EVDEN ÇALIŞMA:

İşyerinin çalışma koşullarına ve yapılan işin türüne uygunluğu ölçüsünde alınabilecek en uygun tedbirin evden çalışma olacağı kanaatindeyiz. İş Kanununun 14 maddesi ile Çağrı üzerine çalışma ve Uzaktan Çalışma başlıklı maddesi ile hüküm altına alınan bu çalışma türünde çalışmanın aynen devam ettiğinin kabulünü ve işverenin ücret ödeme yükümlülüğünün aynen devam ettiğini bildirmek isteriz.

Bu çalışma türünün benimsenmesi durumunda da işçilere bildirim yapılması ve evden çalışılacağının ilan edilmesinin uygun olacağı kanaatindeyiz. Gerektiği takdirde yazılı onay alınması da uygun olabilecektir.

  • İşverenin yükümlülükleri:
  • İşçinin sağlığını tehlikeye atabilecek her türlü işlemden kaçınılmalı, virüsün yayılmasına engel olmak için her türlü tedbir alınmalıdır.
  • İşçilere konu ile ilgili bilgilendirme eğitimleri iş güvenliği ekipleri tarafından ivedilikle verilmelidir.
  • Çalışanların bir arada bulundukları ortamların ve ortak kullanılan tuvalet, yemekhane, kantin gibi alanların hijyeni düzenli olarak gün içinde sağlanmalı ve iş yeri düzenli olarak gün içinde havalandırılmalı, her çalışana antiseptik el solüsyonu sağlanmalı, hali hazırda varsa sayıları arttırılmalı, sürekli dolu tutulmalı veya aynı işlevi gören kolonya (minimum %60 alkol içeren) vb. koruyucu ekipmanlar sağlanmalıdır. Tuvalet ve lavabolara bilgilendirici afişler ile farkındalık yaratılması gerekmektedir.
  • Solunum yolu hijyeninin sağlanması için yeterli miktarda tıbbi maske ve kağıt mendil bulundurulmalı ve öksürük, hapşırık, burun akıntısı şikayeti bulunanlarca kullanılması sağlanmalı, kullanılan maske ve mendillerin hijyenik bertarafı için atık kutuları temin edilmeli.
  • Sık kullanılan ve temas edilen yüzeyler hijyenik hale getirilmeli, genel temizlik artırılmalıdır. (Masalar, telefonlar, klavyeler kapı kolları, musluk başlıkları, tırabzanlar, tutamaklar vb. sık sık temizlenmeli).
  • Yurtdışı iş seyahatlerini zorunlu olmadıkça iptal etmeli, yurtdışı seyahatinden gelen çalışanları corona virüs testleri ve ilgili tetkiklerin yapılması amacıyla sağlık kurumlarına yönlendirmeli, çalışanlara sağlık ocaklarından tedbir amaçlı 14 gün boyunca (virüsün kuluçka süresi)  istirahat rapor alınmasının sağlanması gerekmektedir. Çalışanın rapor almak istememesi halinde çalışana idari ücretli izin verilmesi veya uzaktan çalışma yolu ile çalışmaları sağlanmalıdır.
  • Çalışanlar, alt yükleniciler, tedarikçiler arasında hafif grip, nezle, ateş şikâyetleri olanların evlerinde istirahat etmeleri ve işlerini evden yapmaları sağlanmalı.
  • Şirket bünyesinde zorunlu olmadıkça toplantı yapmamak, yapılacak toplantıları kısa ve az kişi ile sınırlı tutmak veya toplantıları video konferans aracılığı ile yapmak önerilmektedir.
  • Şirket bünyesinde gerçekleştirilecek etkinlik, seminer, gibi bütün toplu faaliyetlerin Nisan sonuna kadar iptal edilmesi önerilmektedir.
  • Şirkette tokalaşma/sarılma vb. yakın temasları sınırlanabilir, çalışanlara bu konuda dikkat etmeleri gerektiği salık verilebilir.
  • Çalışanlara servis araçları sağlanarak toplu taşıma kullanılmasının önüne geçilebilir. Kullanılan servis araçlarındaki şoförlerin ise maske takması önerilmektedir.

Tüm bu genel halin dışında Devlet Kararı ile zorunlu bir kapatma söz konusu olduğu takdirde de 1 haftalık yarım ücret ödeme yükümlülüğü devam etmekte ancak kamusal bir karar sebebi ile 1 haftadan daha uzun bir kapatma kararı olması halinde mevcut hukuk sistemine göre işverenin haklı feshi olacağı kanaati ile birlikte bu konuda hukuken nasıl bir yol izleneceği belirli değildir.  

Ancak önemle belirtmek gerekir ki işverenin tedbirsizliği sebebi ile işçi tarafından Corona virüsün kapılması durumu İŞ Kazası olarak nitelendirilmekte bu sebeple işbu bilgilendirme yazımızda belirtilen esaslar çerçevesinde önlemlerin alınmasının ileride yaşanacak hukuki ihtilafların önüne geçilmesi açısından faydalı olacağı kanaatindeyiz.