HİZMET TESPİT DAVASI


HİZMET TESPİT DAVASI

Türk Hukuku kural olarak, işverenin sigortasız işçi çalıştırılmasını yasaklamıştır. İşçinin fiilen çalışmaya başlaması ile sigorta yükümlülüğü doğar. İşçinin belirli hizmetlerden faydalanabilmesi için belirli bir süre ‘’sigortalı olma’’ şartına bağlıdır. Bu nedenle işçinin sigortası büyük bir öneme sahiptir. Zira işçi sigortasız olarak çalıştırılan işçinin; sağlık, iş kazası, ölüm, yaşlılık sigortası gibi haklardan yararlanması mümkün olmayacaktır. Sigorta, işçinin sosyal anlamda güvencesi olduğundan işveren tarafından bu durumun suistimal edilmesine karşı ve 1982 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının temel ilkelerinden olan sosyal devlet ilkesinin bir gereği olarak, yasa koyucu bu yönde bir zorunluluk öngörmekle beraber işverenin kurala uymamasını halinde birtakım yaptırımlar öngörmüştür. Tüm bunlara rağmen; işçiler çeşitli sebepler ile sigorta yapılmadan yahut sigorta süreleri eksik bildirilerek çalıştırılabilmektedir. Günümüzün zor şartlarında işçiler bu durumu kabullenerek çalışmaya devam etmektedir. Ancak işçiler, iş akdinin başında kendi iradesiyle sigortasız çalışmayı kabul etse dahi  işçinin sigortasız çalıştırılmasının kabulü mümkün değildir. Bahse konu olan zorunlu sigorta, emredici olmakla beraber işçi ve işveren bunun aksine bir anlaşma yapmaları mümkün değildir. Eğer bir işçi sigortasız çalıştırılıyorsa iş akdini haklı nedenle feshetme hakkına sahiptir. Bu durumda işçi kıdem tazminatı almaya hak kazanacaktır. Bununla birlikte sigortasız olarak çalıştırılan veya ücreti sigortaya eksik bildirilen işçi dava açarak  geriye dönük olarak sigortalarının yatırılmasını isteme hakları vardır. Anılan dava hizmet tespit davasıdır. İşçi, hizmet tespit davası açarak sigorta bildirimi  yapılmayan veya primleri eksik yatırılan dönem için bir nevi sigortalı çalışmış gibi telafi etmek amacıyla açmış olduğu davadır.

HİZMET TESPİT DAVASININ TARAFLARI

Hizmet davasını, davacı sıfatı ile sigortasız çalıştırılan veya ücreti sigortaya eksik bildirilen işçiler açmaktadır. Yukarıda izah ettiğimiz üzere yanında çalıştırdığı işçiye sigorta yapma yükümlülüğü altında olan işverene karşı açılır. İşveren, gerçek kişi olabileceği gibi tüzel kişi de olabilir. İşverenin birden fazla olduğu durumlarda ya da alt işveren-asıl işveren ilişkinin olduğu durumlarda ya da taşeronluk ilişkisinin olduğu durumlarda somut olayın özelliklerine göre bir tespit yapmak gerekmektedir. Bu ve buna benzer tespitlerin yapılması amacıyla ve hakkı ihlal edilen işçinin daha fazla hak kaybına uğramaması adına uzman bir avukattan yardım alınması gerekmektedir.

HİZMET TESPİT DAVASINDA ARABULUCUK

7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ile birtakım değişiklikler yapılmıştır. 01.01.2018 tarihinden itibaren işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade davalarında dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmalıdır. Ancak hizmet tespit davası yapısı gereği arabuluculuğa uygun değildir.

HİZMET TESPİT DAVASI ŞARTLARI

İşçi, hizmet tespit davası açmak istiyorsa yasal olarak öngörülen birtakım şartları yerine getirmiş olmalıdır. Dava açılmadan önce bu hususlara dikkat etmek önem arz etmektedir. Aksi halde istenilmeyen sonuçlarla karşılaşılması muhtemeldir.

  • Davalı iş yeri 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası hükümlerine uygun şartları sağlayan iş yerlerinden olmalıdır.
  • Hizmetin, davacı işçi tarafında sigortasız olarak görülmüş olması ve bu durumunda SGK tarafından daha önce tespit edilmemiş olması gerekir.
  • Hizmet tespit davasına ilişkin dava konusu uzun vadeli sigortalar olmalıdır.
  • İşçi davayı, sigortasız çalışarak geçirdiği sürenin son yılından itibaren başlamak üzere 5 yıllık süre içerisinde açmalıdır.

HİZMET TESPİT DAVALARINDA İSPAT

Hizmet tespit davalarında, iddia sahipleri tarafından sunulabilecek birtakım deliller bulunmaktadır. Bu deliler yazılı olabileceği gibi tanık beyanları da olabilmektedir. Hizmet tespit davası açan işçi, belirttiği tarihler içerisinde ilgili iş yerinde çalışmış olduğunu ispat etmekle yükümlüdür. İspat bakımından uygulamada, yazılı deliller ile birlikte tanıklar da dinlenerek durum açıklığa kavuşturulmaktadır. Hizmet tespit davasında ispat davacı işçinin, birlikte çalıştığı iş arkadaşlarının tanıklığı veya komşu iş yerinde çalışan işçilerin tanıklığı ile mümkündür. Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarından da anlaşılacağı üzere tanık, bordro tanığı ya da komşu iş yerinde çalışan bir işçinin tanıklığı olabilmektedir. Tanık beyanlarının hükme esas teşkil etmesi için tanık ifadeleri arasında çelişkili olmamalı ve beyanların inandırıcı olması gerekmektedir.

HİZMET TESPİT DAVASINDA GÖREVLİ MAHKEME

Hizmet tespit davası bakımından görevli mahkeme İş Mahkemesidir. Fakat İş Mahkemesi'nin bulunmadığı yerlerde Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olacaktır.

HİZMET TESPİT DAVASINDA YETKİLİ MAHKEME

  • İşçinin çalıştığı iş yerinin bulunduğu yer mahkemesi yetkili mahkemedir.
  • Davalı işverenin, davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi yetkili mahkemedir.
  • Davalıların birden fazla olması halinde herhangi bir davalının yerleşim yeri mahkemesi yetkili mahkemedir.

HİZMET TESPİT DAVASINDA ZAMANAŞIMI

İşçi kural olarak sigortasız çalışarak geçirdiği sürenin son yılından itibaren başlamak üzere 5 yıl içerisinde  hizmet tespit davası açma hakkı vardır. Bu 5 yıllık süre hak düşürücü niteliktedir. Yine işçinin vefatı ile yasal mirasçıları da işçinin vefatından itibaren 5 yıl içerisinde hizmet tespit davası açma hakkına sahiptir.