Boşanma Davası Sonrası Eşlerin ve Çocukların Hukuki Durumu


Boşanma sonucunda eşlerin hukuki durumları değişmektedir. Bununla birlikte çocukların durumu ve miras hukuku bakımından da sonuçlarını makalelerimizde inceleyeceğiz.

Boşanma Davası Sonrası Eşlerin Hukuki Durumu;

Tarafların Boşanma sonucunda kişisel durumları kanun ile düzenlenmektedir. Boşanma ile eşlerin evlilik birliği sona ermekte ve evliliğin getirmiş oldukları hak ve yükümlülüğü de son bulmaktadır. Boşanma kesinleşince taraflar hemen evlenebilirler mi? Erkek olan tarafın hemen evlenmesi mümkündür. Ancak kanuna göre kadın olan eşin evlenmesi için üç yüz günlük bekleme süresinin (iddet müddeti) geçmesi gerekmektedir. Ancak kanun koyucu TMK.m.130 gereği bu bekleme süresini geçirmek istemeyen kadına mahkemeye başvurarak sürenin kaldırılmasını isteyebilme imkânı tanımıştır. TMK. m.132 hükmüne göre ise; kadının önceki evliliğinden gebe olmadığının anlaşılması gerekmektedir. Böylece kadın bekleme süresi dolmadan yeniden evlenebilmektedir. Diğer yandan evliliği sona eren eşlerin yeniden birbiriyle evlenmek istemeleri halinde bu sürenin kaldırılması istenebilir.

TMK.m.173 gereği; kadın olan taraf evlenmeden önceki soyadını alır. Evlenmeden önce dul olan kadın hâkim kararı ile bekârlık soyadını taşıyabilir. Peki kadın boşandığı eşinin soyadını kullanabilir mi? Kadının boşandığı eşinin soyadını kullanmakta şahsi menfaati bulunur ve eşine bu durumun zarar vermeyeceği ispatlanırsa, boşandığı eşinin soyadını kullanabilmektedir.  Aradan zaman geçtikten sonra erkek eş, bu izni koşullar değişirse kaldırtabilme imkanına sahiptir.

Eşlerin evlenme ile kazandığı erginlik, vatandaşlık ve kayın hısımlığı durumlarında boşanma sonrası değişiklik olmayacaktır. Böylece Kayın hısımlığının devam etmesi sonucunda boşanan eşler birbirinin üstsoyu ve altsoyu ile evlenemezler.

Boşanma Davası Sonrası Çocukların Hukuki Durumu;

Boşanma Davasından sonra çocuklarla ana-baba arasında kişisel ve mali ilişkiler bir protokol ile tarafların ortak iradesiyle düzenlene bilinir. Ancak böyle bir düzenlemenin olmadığı hallerde hâkim boşanma davası sonunda bu durumu kendiliğinden düzenlemektedir.  TMK.m.182 hükmüne göre; hâkimin bu konuda düzenleme yapması zorunlu hale gelmiştir. Hâkim çocuğun menfaatine göre çocuğun velayetinin ana veya babaya verileceğine karar vermektedir. Hâkim çocuğun velayeti konusunda oldukça titiz davranmalı ve çocuğun güvenliğinin veya yararının sağlanmasını esas almalıdır.

Hâkim, çocukların cinsiyeti, yaşı, karakterleri, ana ve babanın karakterleri, yaşama şekilleri, ekonomik durumları, ahlaki yapıları, ana ve babanın çocuğun gelişmesi üzerindeki etki derecesi, çevresel etkileri gibi hususları değerlendirerek çocuğun menfaatlerini değerlendirir.

TMK.m.336 ve 337. Maddelerinde; velayet hakkının nasıl kullanılacağını düzenlemiştir. Velayet hakkının ana ve babanın birlikte kullanması söz konusu olur mu?  Türk hukukunda ana ve babanın velayet hakkını birlikte kullanılması söz konusu olmayıp, boşanmadan sonra velayet hakkı bölünememektedir.

Çocuğun velayet hakkının bir tarafa bırakılması sonucunda diğer tarafın çocuğu görme gibi tabii bir haktan yoksun bırakılmaz. Çocuk ile olan Kişisel ilişki hakkı, velayet kendisinden alınan ana veya babanın ortak çocukları ile görüşmesi, belli saat ve aylarda yanına alması, iletişim araçlarıyla ilişki kurması unsurlarını içeren bir haktır. Kişisel ilişki kapsamı belirlenmesinde de yine esas olan çocuğun yararıdır.  TMK.m.324 hükmüne göre kişisel ilişki çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba kişisel ilişki haklarını çocuğun eğitimi ve yetiştirilmesini engeller biçimde kullanırsa veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da başka önemli sebepler varsa kişisel ilişki hakkı reddedilir veya kendilerinden alınır denilmektedir. Dolayısı ile velayet hakkı verilen ana veya babanın çocuğun yararına göre diğer tarafın çocukla görüşmeme durumunu da kanun ele almıştır.

Nafaka;

Hâkim, tarafların talep etmesi halinde boşanma sonucunda nafakaya karar verebilir. TMK.m.175 hükmüne göre boşanma sonucunda yoksulluğa düşen eşe mali durumu iyi olan eş tarafından yardım edilmesi yoksulluk nafakası olarak tanımlanır.

Yoksulluk nafakası

Yoksulluk nafakası; süresiz olarak istenebilmektedir. Bu nafakayı ödemek için yükümlüsünün kusuru da aranmaz. Boşanma kararı verilince, hâkim yoksulluk nafakasına hükmedecektir. Tarafların evlilik birliği sona erse bile kanun koyucu tarafların mali durumuna göre yoksulluk nafakası ön görmüştür.

Boşanma gerçekleşmeden de nafaka talep edilir mi?

Tarafların evlenme birliği kurulduktan sonra kanunda belirtilen şartları yerine getirmeyen eşe karşı diğer eş her zaman tedbir nafakası davası açabilme hakkına sahiptir. Boşanma davası açıldıktan sonra ayrı yaşama hakkına sahip olan eş de hâkime başvurarak dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere tedbir nafakasına karar verilmesini talep edebilir.

Boşanma davası süresince eşlerin ayrı yaşama hakkı doğacağından, hâkim re’sen dava tarihi itibariyle tedbir nafakasına karar verecektir. Dava sonucunda, boşanma veya ayrılık davası reddedilince ret kararının kesinleşmesi ile kural olarak tedbir nafakası sona erecektir

Evlilik süresince ve boşanma davası süresince çocukların bakım masrafları için çocuğun yanında bulunan eşe tedbir nafakası verilirken, boşanma kararının kesinleşmesiyle çocuğun bakım masrafları için velayet hakkı kendisine verilen eşe diğer eş tarafından iştirak nafakası verilir.

İştirak nafakası

Boşanma kararının kesinleşmesiyle ödenmeye başlanan nafakadır. Velayet altındaki çocuk ergin oluncaya kadar bu nafaka devam etmektedir.

Çocuk Ergin olunca nafaka kesilir mi?

Çocuk Ergin olsa bile eğitimine devam ediyorsa eğitimi sona erinceye kadar nafakası devam etmektedir. Çocuk Ergin olduktan sonra bakıma muhtaç ise iştirak nafakası yerine bakım nafakası isteyebilme hakkı bulunmaktadır.

Yardım nafakası verilebilmesi için nafaka talep edenin yoksulluğa düşmüş olması gerekmekte ve nafaka ödeyecek kişinin de ödeme gücünün bulunması gerekmektedir.

Anlaşmalı boşanma davasında mahkemece karar verildikten sonra nafaka istenebilir mi?

Anlaşmalı boşanma davasında nafaka istemeyen eş, sonradan nafaka talebinde bulunamaz. Müşterek çocuk/çocuklar için ise durum farklıdır. Velayet hakkı kendisinde olan eş, anlaşmalı boşanma davasında çocuklar için nafaka talep etmemiş olsa da sonradan dava açıp şartların değiştiğini ve çocuk/çocuklar için nafaka isteyebilme hakkında sahiptir.